17 Ocak 2013 Perşembe

ÜZÜLME


"Kaybolan Yusuf döner gelir Kenan'a;
Üzülme.
Bir gün döner hüzünler kulübesi gül bahçesine;
Üzülme.


Ey gamlı gönül;
İyileşirsin nasıl olsa.
Getirme aklına kötü şeyler.
Bu perişan başın da gelir hale yola,
Üzülme.


Ey güzel sesli bülbül;
devam edersen çimen tahtında kalmaya,
yine başına çiçekten güneşlik takarsın;
Üzülme.

Şu kısa ömrümüzde felek
dönmezse bir iki gün muradımızca,
gerçekleşmezse arzularımız,
devam etmez ya bu hep böyle;
üzülme.


Umutsuzluğa kapılırım deme!
Gayb âleminin sırlarını bilmiyorsun çünkü.
Perde arkasında,
nice gizli oyunlar var.
Üzülme.


Hey gönül;
söküp götürse de yokluk seli varlığımızı,
Üzülme.
Nuh gibi kaptanın var;
Üzülme.
Batarsa deve dikenleri her yanına
Giderken Kâbe yolunda
Üzülme.

Olsa da konak yerleri tehlikeli,
Olsa da menzilin uzak,
bitmeyen yol yok,
Üzülme.


Bir yanda dosttan ayrılığın acısı,
Bir yanda rakîbin rahatsız edişleri.
Biliyor bunların tümünü
halleri değiştiren Tanrı.
Üzülme.


Ey Hâfız,
Düşmüyorsa dilinden dua, Kur'ân,
Çekilmişken fakr köşesine, halvete,
gerçekleşecek arzuların;



Üzülme,
üzülme,
üzülme. ,
              Hafız  şirazi








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder