Kaderin üstünde olan kader benim umudum öyle inanıyorum...
Onun ifadesiyle "ya sen ne iyi bi insansın" cümlesindeki iyi insanım
  -evet ben  genel olarak herkese karşı  hep  iyiyim  ya.. onun derdiyle de dertlenebilirim,  başkasının derdiyle  de belki bir elma kurdunun derdiyle çünkü ben iyiyim kime ve neden bunun bi önemi yok mu yüzleşmeyelim mi? ya bu kız bana neden iyi diye sormaz mı insan ? derdin ne desene bi ?  seni sevdim, sevmek üzereyim demişim  gururumu hiçe sayıp hatta ben seviyorum demeye getirmişim (anlamamış olabilir tabi)   bu durum onu benden daha havalı yapar mı? kaygısını  bile bi kenara bırakmışım ki ben

 herşeyi yazabilmek için kalemime biraz kuvvet içime de bir genişlik istiyorum insanın çok sevdiği birine neden kırgınsın yada neden ağlamaklısın diye soramaması  derdine düştüm  sus pus oturup görmemezlikten gelmeyi deniyorum ah be diyorum...
 Öyle edebiyat yapma peşinde değilim üstelik konudan konuya atlayabilirim ayrıca  ağzınız kulaklarınızda okuyacağınız şeylerde yazmayacağım o yüzden önce yüzünüzdeki o mütebessim ifadeyi gelin öncelikle yok edelim

Yenilikler...

Efendim   şimdi  size çok memnun kaldığım bir  yüz temizlik  ürününden bahsetmek  istiyorum  Bu  bir  sünger  Konjac  isimli Japonların 1500  yıldır  kullandığı bitkisel  bir  sünger...  Diğerleri  ise kullanmaya  hep  üşendiğim  çok da  gözle  görülür  bir   fark hissetmediğim  temizlik ürünlerinin  toniklerin vs  çöpe  atılma vakti  geldi  ..Bu  ürünü  daha kullanırken   bir ışıltı  hissediyorsunuz  ve  bu  ürünü  keşfetmemi  sağlayan  http://www.annekaz.com/konjac-sunger-incelemesi.html   annekaza  teşekkürler  Araştırmak  için linke bir  tık...     Ayrıca  şampuan kullanımını da  bıraktım  bu ikinci  haftam  sadece   yeşil  doğal   bitkisel  sabun  kullanıyorum 

In the mood for love

                                                               Şimdi   aşk   zamanı....

Orjinal  ismi: Fa yeung nin wa
Yönetmen : Kar Wai Wong

Anlatılan aşk... 
Sinemada defalarca ele alınmış bir konu. 
Bu film de bir aşk filmi işte,ama anlatan Wong Kar Wai , deyip bu filmi tanıtmayı burada kesebilirim de aslında. 
Yeter bence. 
Ama yine de egomu konuşturup utanmadan kendi cümlelerimle anlatmaya çalışacağım bu güzel, etkileyici, kırık, buruk aşk filmini.

2000 yılı yapımı, orjinal adı Fa yeung nin wa, olan ,'İn the Mood For Love' filmi, bizde de ' Aşk Zamanı ' ismiyle gösterilmiş. 

Konusu, kısaca şöyle anlatılabilir: Zaman 1960'lardır. Mekan, Hong- Kong...Bir tür apartman-pansiyon sayabileceğimiz bir binaya, kısa zaman aralıklarıyla taşınan Bay Chow ve Bayan Chan eşleri sık sık seyahatte olan iki yalnız, güzel insandır. Bu yalnızlık onları bir araya getirir. Bu arada işte , film boyunca izleyicinin kalıbını basacağı, ama karakterlerin ağzından kesin bir şekilde dökülen kelimelerle asla somutlaşmayan, en sonunda da bir duvardaki deliğe fısıldanıp üzeri kapatılan bir sır olarak aşk, başrol oyuncusu olarak sahneye çıkar. 
Bu kadar, gerçekten bu kadar. 
Ama bir başrol oyuncusu olarak aşk, film boyunca tüm ödülleri toplayacak kadar güzeldir.
Yağan yağmurda, film boyunca bir ritüele dönüşen muhteşem keman ezgisinde yürüyen iki insanın yanyana, ama dokunmasız birlikteliğinde, duvardaki saatte, salınan sigara dumanında, her yerde, aşkın somutlaşmış sahne alışlarını izleriz. Aşk bazen tüm diğer rolleri çalar. Bu filmde olduğu gibi...
Zerafet, sadakat, erdem...Aşkın bu hallere nasıl da yakıştığı. Aşkın zaten böyle olduğu üzerine bir film de diyebiliriz. 

Buraya kadar  http://sinedepo.blogspot.com.tr/2009/02/anlatlan-ask.html   alıntılanmıştır   

  Aşk  filmi  olarak  ele  almak  istemem   aşk var ama  '' sadakat ''  o kadar  güzel beyaz perdeye aktarılmış ki   kesinlikle  sadakat   filmidir dedirtecek  kadar  Aşk yüreğin taşıyamayacağı  bir  sır olarak geçmişte bırakılmıştır  

  Filmin  müziğine  gelirsek  Michael Galasso  'nun  en  güzel  yapıtı  diyebilirim  bu  müzik  öyle  filmle  birlikte  arşive kaldırılacak türden değil,  masaüstümde ve telefonumda ulaşılabilir  bi yerdedir.. Klasik  müzik  dinleyicisi  olarak  keyifle  dinlediklerimden...

                       Uçaklara  kaybolmayı  yasakladım....

     Kuala Lumpur Pekin seferini yaparken 227 yolcu ve 12 mürettebatı ile 8 Mart Cumartesi günü ortadan kaybolan MH370 sefer sayılı kayıp Malezya uçağı.... 
           

gerçekten   endişeliyim  ve üzülüyorum  artık  çıkar mısın ortaya